Sinüzit tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir!

Uzman Dr. Fatih Fidan, sinüzitin yüz kemikleri içerisinde bulunan ve sinüs adı verilen hava ile dolu boşlukların iltihaplanması sonucu ortaya çıktığını belirtti.

Dr. Fidan, “Sinüzit belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösterse de sıklıkla burun tıkanıklığı, baş ağrısı, geniz akıntısı, yüz ve gözlerin etrafında dolgunluk hissi, sarı veya yeşil renkte burun akıntısı, geceleri artan öksürük, boğazda yanma, ağız kokusu ve koku-tat duyularında azalma gibi belirtilerle karşımıza çıkar. Akut sinüzitte ağrı ön plana çıkarken kronik sinüzitte daha çok tıkanıklık ve geniz akıntısı görülür” diye konuştu.

‘CİDDİ HASTALIKLARA NEDEN OLABİLİR’

Hastalığın süresine göre değişkenlik gösterdiği 3 çeşidinin olduğunu söyleyen Dr. Fidan, “Akut sinüzit 4 haftadan kısa sürerken çoğunlukla soğuk algınlığı gibi belirti vermektedir. Subakut sinüzit, genel semptomlarının 4 ile 12 hafta arasında devam eden bir hastalıktır. Kronik sinüzit ise, genellikle 12 haftadan daha uzun süren çeşididir ve tekrarlayarak devam eder. Sinüzitin doğru tedavi edilmediğinde farenjit, kronik gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit, beyin apsesi gibi çok ciddi hastalıklara neden olabileceğini unutmamalısınız” dedi.

‘ALERJİK BÜNYEYE SAHİP KİŞİLER AYRICA DİKKAT ETMELİ’

Dr. Fidan, “Akut sinüzitin en sık karşılaşılan sebebi virüslerdir ve bu durum genellikle kendini sınırlama eğilimindedir. Alerjik bünyeye sahip kişilerde sık sık sinüzit atakları meydana gelebilir. Bu kişilerde sinüzit gelişmesinde hava kirliliği, hayvan tüyleri, sigara dumanı ve toz gibi çevresel faktörler ön plandadır. Eğer alerjik etkilere açıksanız bu duruma ayrıca dikkat etmelisiniz. Ayrıca geniz eti, burun eğriliği, kistik fibrozis, bağışıklık sistem yetersizliği sık sinüzitin nedenlerindendir. Burunda bulunan polipler, tümörler, yabancı cisimler ve diş enfeksiyonları da sinüzite neden olan diğer faktörler arasında yer alır” ifadelerini kullandı.

Uzm. Dr. Fatih Fidan, alınacak birkaç önlemle sinüzitin ortaya çıkardığı etkenlerin engellenebileceğini belirterek, “Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak durmanızda fayda var. El hijyenine önem vermelisiniz. Sigara ve hava kirliliğinden uzak durup, alerjik reaksiyonlara karşı önlem almalısınız, soğuk algınlığınızı ihmal etmeyin ve gecikmeden uygun tedaviye başlamalısınız. Kuru havalarda nemlendirici cihazlar da kullanabilirsiniz” diye konuştu.

Related Posts

Uzmanlar uyardı: Yüksek rakım Akciğer hastaları için riskli olabilir

Uzmanlar, havanın temizliği düşüncesiyle yaylalara yönelen akciğer hastalarını uyarıyor: Yüksek rakım her zaman doğru tercih değil.

Yapay güzellik algısı yeme bozukluğuna sebep oluyor!

Prof. Dr. Esra Çöp, ergenlik çağındaki gençlerde hızla artan ‘Anoreksiya nervoza’ vakalarının en çok 14-18 yaş arasında ve kız çocuklarında görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Çöp, “Sosyal medyada yapay, gerçekçi olmayan ideal bir beden algısı yaratılıyor. Çocuklar da bu bedene ulaşmak için beslenmeleriyle ve yemeleriyle ilgili çok fazla oynuyorlar açıkçası. Yeme bozukluğu, sadece bir zihin ya da mide meselesi değil aynı zamanda gelişimi durduran, hayati risk barındıran bir durum” dedi.

Sinsi ilerlediği için griple karıştırılabiliyor! Sessiz kalp krizinde 7 belirtiye dikkat

Kalple ilgili sağlık problemlerinin bazen sinsi ilerleyebileceğinden bahseden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, sessiz kalp krizinin 7 belirtisini açıkladı.

Uzmandan PKU hastalarına Kurban Bayramı için beslenme uyarısı

Uzmandan PKU hastalarına Kurban Bayramı için beslenme uyarısı

Bilimsel çalışma yapıldı: D vitamini takviyesi hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir

Bilimsel çalışma yapıldı: D vitamini takviyesi hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir

Sabah mı duş almalı, akşam mı? Kararı bakteriler veriyor

‘Sabah mı yoksa akşam mı duş almak daha hijyenik?’ tartışması uzun zamandır sürüyor. Kimileri sabah duşunun güne zinde başlamanın anahtarı olduğunu savunurken, kimileri günün yorgunluğunu atmak için gece duşunu tercih ediyor. Ancak klinik mikrobiyoloji uzmanı Primrose Freestone’a göre bu sorunun bilimsel bir cevabı var.