İYİ Parti’li Erhan Usta, AKP’nin Türk ekonomisini getirdiği noktayı ve sorunları sıraladı: İktidara güven yok
“`html
İYİ Parti’den Ekonomi Uyarıları: Türkiye’nin Durumu Eleştiriliyor
İYİ Parti’nin ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı Erhan Usta, 23 yıllık AKP iktidarının ekonomi alanında yeni bir rahatlama sağlamasının mümkün olmadığını ifade etti. Türkiye’deki mülkiyet güvencesinin ciddi derecede azaldığını vurgulayan Usta, yerli yatırımcıların bile yurtdışına kaçtığını belirtti. Usta, “İktidara olan güven neredeyse sıfır. Hükümetin başarı gösterebilecek bir kadro kapasitesi yok ve Şimşek bile zor ikna edildi. AKP, 23 yılda 620 milyar dolarlık kaynağı heba etti. Bu miktar, inşaat rantı aracılığıyla yandaşlara aktarıldı,” dedi.
Ekonominin Mevcut Durumu Üzerine Değerlendirmeler
– Türkiye’nin ekonomik durumu nedir?
Türkiye, yüksek kamu açıkları ile karşı karşıya. 2024 yılı için bütçe açığı 2.1 trilyon lira olarak öngörülüyor ve bu, milli gelirin %4.8’ine denk geliyor. Şimşek’in tasarruf yapma söylemi gerçekleşmiş değil. Kamu harcamalarında bütçe izinlerini aşıldığı bir durumla karşı karşıyayız. ÖTV ve KDV oranlarındaki artış, dolaylı vergiler açısından adaletsiz bir durum yaratıyor. Ancak, kazanç üzerinden alınan vergilerde beklenilen artış sağlanamamış durumda. Ayrıca, depremin getirdiği ek mali yükleri de göz önünde bulundurmalıyız.
Türkiye, 4.5 ay süresince cari fazla vermeye devam etti. Ancak son ay, cari açık yine kendini gösterdi. Türkiye’nin büyümeye başlaması ile birlikte, bazı kısıtlamaların kaldırılması durumunda, cari açık sorunuyla karşılaşma olasılığı oldukça yüksek. Cari fazla verebilmek için sanayi ve tarım alanındaki üretim yapısını değiştirmek ve tasarruf oranlarını artırmak gerekiyor.
‘ŞİMŞEKİN YÖNETİMİ ÇOK SERT’
– Tasarruf ve maliye politikalarında bir duyarsızlık var mı?
Uygulanan ekonomi programı, yüklerin adil bir şekilde dağılmamasını sağlıyor. Şimşek’in yaklaşımı, son derece sert. Program sürdürülebilir olmanın ötesinde, enflasyonu düşürmekte yetersiz kalıyor. Kamu harcamalarını kısmanın zorluğu, yandaşa aktarım yapılan büyük miktarlar yüzünden neredeyse imkansız. Hükümet, emeklileri, memurları ve işçileri hedef alarak tasarrufa yönelmekte ısrarlı.
Şimşek’in atladığı bir gerçek var: Dar gelirli kesimler, özellikle çiftçi, esnaf, emekli ve işçiler uzun süredir zorluk çekiyor. Geçmişteki krizlerde durum farklıydı; şimdi ise yaşanan sıkıntılar kalıcı hale gelmiş durumda. Barınma ve gıda krizleri en düşük emekli maaşını açlık sınırının yarısına kadar düşürmüşken, uygulanan politikalar ülkeyi yaşanmaz hale getiriyor.
– İktidar destekçileri “zombi firmalar” için büyük faiz indirimleri isteyebilir mi?
Şimşek, iktidar ve destekçilerinin sabırsız olmasından endişe ediyor. TÜİK rakamlarının gösterdiği üzere, enflasyon %85 seviyesine ulaşmakta. Belirli bir kesim, %8-10 faizle kredi alabiliyor. Bu kişiler, iktidara yakın olan gruplar. Toplumdan toplanan bu kaynaklarla, bu kesimlere önemli bir servet transferi yapıldı. Yüksek enflasyon nedeniyle memnuniyetlerini koruyorlar ve sıfır faizle aldıkları paraları, değer kaybıyla geri ödemekteler.
‘DENETİMSİZ HARCAMALAR BÜYÜYOR’
– Enflasyon sorununda nerede aksaklık var?
Para politikası açısından problemler çözülse de, kamu harcamalarının azaltılmasında yeterince başarı gösterildiği söylenemez. Bazı alanlarda değişim olmaması, kamu özel işbirliği projelerindeki 200 milyar lira gibi büyük harcamaların iyileştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak bu harcamalara dokunamamak, dolaylı şekilde vergi yükünü artırıyor. 2023 yılı itibarıyla iç denetim mekanizması geldi fakat etkisiz durumda. Denetim yapmaktan kaçınan bir devlet yapısına sahibiz.
AKP’nin Yasaları Değiştirme Kapasitesi
AKP’nin kamu ihale yasasında ciddi sorunları var. Türk yolsuzluk algı endeksi, 115. sıraya kadar gerilemiş durumda. Kamu harcamalarının dış denetimi yapılamıyor. Teftiş mekanizmaları etkisiz kalıyor. 1.5 yıldan uzun süredir kurulan hükümetin yapısal reformları gündeminde değil, kamu ihale yasası gibi kritik konulara el atmıyor.
Ekonomik Sorunların Çözümü Mümkün mü?
‘SONRAKİ DÖNEMDE AKP EKONOMİYİ DÜZELEMEZ’
– Türkiye’nin bu sorunları çözülmesi zor mu?
Ekonomik meseleler, 23 yıllık bir iktidarın çözebileceği nitelikte. Eğitim ve işgücü verimliliği gibi makro göstergeleri iyileştirmek mümkündü. Ancak hükümet, kaybettiği iyi niyeti ve ekibi geri kazanamıyor. Yolsuzluk algı endeksinde ciddi bir düşüş yaşandı. Bu durumun ardından, kimse mevcut hükümete güvenmiyor. Türkiye, her alanda gerileme gösteriyor. Ekonomik özgürlük ve basın özgürlüğü gibi alanlarda da kan kaybediyor. Bu sorunları çözmeden ekonomik istikrar sağlanamaz. Güven kaybı yaşandı ve bunu onarmak için gerekli ekip bulunmuyor. Şimşek’i ikna etmek bile oldukça zor bir süreç oldu.
Değişim Geliyor mu?
– Türkiye değişim aşamasında mı?
Fakat, durumun daha kötüye gitmesinin imkansız olduğu görülüyor. AKP’nin neden düzeltemeyeceği ise net; çünkü Türkiye’de kurum eksikliği var. DPT, Maliye Teftiş Kurulu gibi önemli yapılar mevcut değil. Bu yapılar yeniden kalibrasyona ihtiyaç duyuyor. Türkiye’nin bakış açısı kaybolmuş durumda. Kurumsal zafiyet, devlet aklını zayıflatıyor.
‘DEPREM FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’
– Enflasyon üzerinde kimler etkili?
Yatırım ithalatı düşerken, lüks mal ithalatının arttığı gözlemleniyor. Bu durum, gelir kaynağının %80’lik kesimden daha az olan %20’lik kesime kaydığını gösteriyor. Yüksek gelirli kesimlerin yaşadığı lüks hayatın aksine, dar gelirli bireyler üzerindeki yükler giderek artıyor. Pandemi gibi dönemlerde aşırı kâr eden sektörlerin yeniden yapılandırılması, bu durumu dengelemek açısından kritik. Ancak, maalesef kalıcı harcama yükleri altında kalmış durumdayız.
“`