Posted by 
Beşiktaş Kulübünün olağan idari ve mali genel kurulunda mevcut başkan Ahmet Nur Çebi, açıklamalarda bulundu.
İşte Ahmet Nur Çebi’nin açıklamaları…
“Hepinize saygılarımız arz ediyorum. Hepinizi çok seviyorum ve değerli buluyorum. Sağ olun, var olun. 6,5 yıl 2. başkanlık, daha sonra 4 yıllık başkanlık döneminde bu genel kurulun yüzde 68 oyunu alarak göreve geldim. Bu tayin eden genel kurula teşekkür ediyorum. Özellikle vurgulamak istediğim bir konu var. Beşiktaşlı olduğunu söyleyen hiçbir Beşiktaşlı’nın Beşiktaşlılığını sorgulamayalım. Saygı duyalım ve değer verelim
Göreve geldiğimiz dönemi hatırlatmak istiyorum. Geldiğimizde birçok sıkıntımız vardı. Ödenmemiş maaşlar vardı. Ben elimden geldiği kadar vazifemi yapmaya çalıştım. O dönemler, çok zor dönemlerdi. Eylül ayı sonunda UEFA’ya verilmesi gereken temiz kağıdı, UEFA’ya yazı yazılarak ekim sonuna ertelenmişti. Göreve geldiğimde UEFA’ya verilmesi gereken temiz kağıdı için önümde 5 gün vardı. O dönem O günün 400 milyon TL olan parayı getirdik ve bu sorunu aştık.
Daha sonra pandemi dönemi oldu. Zor bir dönemdi. Alacaklılar, alacaklarını istiyor. Para verme kısmına gelince, pandemi mazeretiyle kimse ortada yoktu. Bu sürede pandemi dönemi nedeniyle durmayan icra davaları vardı. Çok önemli süreç yaşadık. Kapının önüne gelen herkesle göğüs göğüse mücadele ettim. Bu değerli camia, Bırakmam Seni kampanyasıla ihtiyacım olan enerjiyi bana vermiştir. Bu camia büyük bir camia, çok kutsal bir camia. Çok ilginç, bir yapılandırma dönemiyle uğraştık. Hepimizin bankalar önünde önünü açma talimatı verdi. Elimizden geldiği kadar bu yapılandırmayı düzgün yaptık. O dönemde 40 milyon euro ilk yapılandırmada bırakılan parayı TL’ye çevirerek 600-700 Milyon TL tasarruf ettik
Pandemi döneminde Sergen Hoca’yla ve takımla birlikte, kadınlarımızla birlikte 4 kupa aldık. Bu zor dönemde getirilen bu kupaların çok büyük önemi var. O dönemde bu kupaları müzeye koyan Beşiktaş taraftarıdır. Onların bize verdiği güçtür.
“BİR KURUŞ ÖDENMEMİŞ BORÇ YOKTUR”
Deprem dönemi de sıkıntılı bir süreçti. 4 yıl içerisinde pandemi, depremi süreci geldi. Yorulduk. Helali hoş olsun, Beşiktaş ayakta. Bugün, dünden kalan bir kuruş borcu ödenmemiş yoktur. Bizden alacağı olan bankaların dışında bizim bir borcumuz yoktur. Gelen arkadaşlar böyle bir sorunla karşılaşmayacaklar.
Tüpraş, Sayın Rahmi Koç beyefendi her zaman Beşiktaş’ın yanında olmuştur. Kendisine teşekkür etmek istiyorum. Bu sponsorlukta da işi sonuçlandırdık. Bu süreç içerisinde birinci yıl zaten kulübün alacağı bir hakkı olan paraydı. İki ve üçüncü yıllarla ilgili ödenmesi gereken paralar, Beşiktaş’a finansal açıdan kar sağladığı için erken tahsil edilmiştir. Kullanılmak amacıyla değil. Yarısı bankaya, borca gitmiştir. Diğer yarısı kasada. Gelen arkadaşlarımız kullanacaklardır. Bize ödenmiş bir kuruş söz konusu değildir. Banka alacağını almıştır. Diğer yarısı da seçilecek arkadaşın emrine amade bırakılmıştır. 400 Milyon borçla başladığım görevi, artı kasalarla devrediyorum. Bu kısmı kabul edelim. Ben bu konuda doğru işler yaptım.
“LÜTFEN DENETLETİN!”
Herkesin merak ettiği bir konu vardı. ‘Paralar nerede?’ diye buradan giden, sayın başkanın hesaplarının o dönem incelenmesi talep edilmişti. Bunu Serdal Adalı da ben de geldiğimde bu 7 seneyi inceleyeceğim dediğinde, ben de beyefendinin rakibiydim. 10 sene olarak incelettireceğim dedim. Ben sonuç itibariyle tarafsız ve bağımsız bir kuruluşa incelemesi için görev verdik. O süreç tamamlandıktan sonraki tüm evraklar ilgili mercilere intikal ettirilmiştir. Bu süreç devam etmektedir. Bunu camia benden istedi. Bunu yapılan işlem şahsi işlem değildir. Buna inanmayın. Ben yasal sorumluluğumu yerine getirdim. Kötü de bir şey yapmadım. Lütfen geldiğinizde, bir önceki dönemi bağımsız bir kuruluşa denetletin. Bunun takipçisi olun.
Genç futbolcuları bizim dönemimizde çıkardık ve bonservisleriyle gelir sağladık. Bunlar için 40 milyon, 30 milyon yapacak diyenler var. İnşallah yaparlar çünkü haklarımız ve paylarımız var diğer kulüplerle sözleşmelerde. Ama bir şey vurgulamak istiyorum. Kalmaları için mücadele ettim. Kimisi, “Ne olur önümü açın” dedi. Bir tanesine anlatmaya çalıştım, babasını yanıma çağırdım. “Babamı ilgilendirmiyor bu konular” dedi 19 yaşındaki delikanlı. Beşiktaş başkanına babasını getirmeyen arkadaşın ben bugün hesabını veriyorum. Beşiktaş başkanı olarak bana değer vermeyene ben hiç değer vermem. Bu çocukları biz yetiştirdik ama kalmak istemeyene ben zorla kal diyemem. Mücadelemi veririm ama yakasına sarılamam. Allah yollarını açık etsin. Onlar da bizim bir marka değerimiz. Bırakalım sonuçlarını görelim. Bugün giden arkadaşların yerine altyapıdan gelenler var. Altyapımız çok iyi. O çocukları birlikte seyredeceğiz. Allah inşallah bunları nasip eder.
Depremzedelerin yanında olduk. İlk gün harekete geçtik. Bunu yaptığım için, gururla ve onurla yürüttüğüm bu operasyonda… Oraya gelip o oyuncuları atanlar… Bunlar sadece Beşiktaş’ta var. Bizde saygı, sevgi var. O durumumuz dünyada 7 ödül aldı. Bu Beşiktaş camiasına hep birlikte koca bir alkış alalım.
“BEN TFF BAŞKANININAVUKATI DEĞİLİM”
Bitmeyen bir TFF konusu var. Ben TFF başkanının avukatı değilim. TFF başkanıyla mücadele eden birisiyim ben. Ama olanı ve olmayanı söylemek lazım. Kimse Beşiktaş’ın başkanına da taraftarına da el kaldıramaz. Kaldırmadılar da! Kullanmayın bunu. Eğer böyle bir şey olsa ben gereğini yapardım. “Bu tribün ve bu tribün” dedi. Parmak sallama olayı yoktu. Açıkça ifade ediyorum, 5 dakika daha bekleyip içeri girebilirdi. Belki de Lugano maçındaki sonuca sebebiyet vermeyebilirdi. Sayın başkanının orada iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Geldiğimiz günden beri onunla mücadele eden tek kulüp başkanıyım.
Futbolla ilgili konuşan bir arkadaşımız vardı. Transferleri konuşuyoruz. Bakın ben bilmediğim işlerde ekonomiyi yönetmeye çalıştım. Transferlerin yanlış olduğu bugün söylenebiliyor. Çok üzücü sonuçlar aldık. Ben kahroldum. İçimdeki inancı söylemek istiyorum, bu oyuncular, bu takım bir süre sonra yukarıya doğru çıkacaktır. Göreceksiniz, bunlar hoca istenerek getirilmiştir. Rica ediyorum sahip çıkalım onlara. Biz değer verelim onlara. Yapılan transferler ilgili, transfer çalımı, hafınızı tazelemek istiyorum. Gedson, Ghezzal ve Rosier transferleri Galatasaray’ın elinden bir gecede alınarak Türkiye’ye getirilmiştir. Bunları hatırlamakta fayda var. Alex Teixeira, Pjanic taraftar istedi. Bunları da getirdik. Weghorst transferinden 3 milyon euro 4 ay içinde gidecek bir oyuncudan alınmış ve kasaya koymuştur. Karşılığında aynı gece Aboubakar’ı getirdik. Başarılı olduğumuz tarafları konuşalım. Başarısızlıkları da konuşalım. Yapılan güzel şeyler de var. Hep başarısızlık yok.
Yarın kim gelirse gelsin sonuna kadar arkasında duracağıma söz veriyorum.”