Uluslararası ilişkiler uzmanı Oğuzlu, “Trump eğer savaş istemiyor; Filistin meselesinin bir an önce çözülmesini, İran’a İsrail ile Suudi Arabistan arasında ortaklığı istiyorsa bu söylemleri kendi ayağına sıkar. Ancak Suudi Arabistan başta olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ürdün bu planı asla bunu kabul etmez” yorumunu yaptı.
‘PLAN TERS TEPEBİLİR’
Trump’ın dış politika anlayışının müzakerelerde iknaya dayandığını ifade eden Oğuzlu, “Kaba gücünü kullanarak hem olası rakiplerine hem de müttefiklerine istediğini yaptırabileceğine inanıyor. Trump, Gazze’ye emlakçı karakteriyle bakıyor. Yanlış bir şey söylediğini anlayacak çünkü bu fikri satabilmesi mümkün değil. Bu, Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurma kararlılıklarını ve Riyad yönetiminin Filistin davasını daha fazla sahiplenmesini de ortaya çıkarabilir. Hatta böyle bir duruş, İran ve bölgedeki uzantılarına meşruiyet kazandırabilir” dedi.
Oğuzlu, Trump’ın “bilek bükme” politikasının kısa vadede avantaj olabileceğini ancak uzun dönemde ABD’yi dünya kamuoyunda zor duruma düşürerek rakipleri Çin ve Rusya gibi aktörleri uluslararası toplum önünde meşru kılabileceğini kaydetti.
‘MÜTTEFİKLERİ TEDİRGİN’
Trump’ın göreve başladığı günden bu yana ortaya koyduğu bakış açısının geleneksel müttefiklerini “tedirgin ettiğini” belirten Oğuzlu, “Trump, küreselleşmeye ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD hegemonyasında kurulan ‘kural temelli liberal’ dünya düzenine inanmıyor, çok taraflı işbirliği mekanizmalarından haz etmiyor. ABD’nin NATO’dan çıkma olasılığını gündeme getiriyor, müttefiklerini silah harcamalarını arttırma noktasında köşeye sıkıştırıyor. Çin ve Rusya’yı ne kadar rakip görse de bu ülke liderleriyle görüşüp anlaşabileceğine inanıyor. Bu bakış açısı bile Çin ile Rusya’nın ABD karşısında manevra kabiliyetini arttırır” ifadelerini kullandı.
More Stories
Elazığ’da Trafik Kazası: 1 Ölü, 1 Yaralı
Trump’ın ‘vatandaşlık hakkı’ engeli yargıdan döndü: Kararname durduruldu
Black Sabbath, 20 Yıl Aradan Sonra Bir Araya Geliyor