CHP’li Erol: Partilerde lider sultası olmamalı

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, güçlü ve özgür bir Türkiye için siyaset kurumunun lider sultasından kurtulması gerektiğini vurguladı. SÖZCÜ’ye konuşan Erol, “Anayasa değişikliğinden önce, Siyasi Partiler Yasası değişmeli. 1991’de uygulanan tercih sistemi geri getirilmeli, adaylar hâkim gözetiminde ön seçimle belirlenmeli. Milletvekili seçilen isimler, genel merkezlere değil; halka ve ülkeye karşı sorumluluk taşımalı.” dedi.

Türkiye’nin uzun yıllardır karşı karşıya kaldığı toplumsal ve siyasal sorunların çözümü için yalnızca yeni yasalar değil, siyasi yapının köklü biçimde değişmesi gerektiği görüşü öne çıktı. CHP’li vekil Gürsel Erol, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin yeniden inşası için lider sultasına dayalı parti yapılarına son verilmesi gerektiğini ifade etti.

“ETKİNLİK PİŞMANLIK YASASINDAN VE İTİRAFÇILIKTAN VAZGEÇİLMELİ”

Terörsüz bir Türkiye sürecinin ülke adına önemli bir adım olduğunu belirten Erol, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Atatürk’ün cumhuriyeti kurarken yurttaşlık bilincini geliştirmesi ve cumhuriyetin bir yurttaşı olmanın ortak bir değer olduğunu vurgulaması, cumhuriyetin ilk döneminde oluşturulan anlayışın bugünkü süreçte de bu komisyonun aracılığıyla terörsüz Türkiye hedefinde yaşatılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bunu yaparken ülkenin değerlerinden kopmamak gerekir. Ulusları devlet yapan ortak özellikler ve değerler vardır. Bu bağlamda farklılıklarımız üzerinden ayrışmak değil; ortak değerler üzerinde buluşmak önemlidir. Devletimizi güçlü, adil ve sosyal bir hukuk devleti anlayışıyla inşa etmek; her yurttaşın yaşam tarzına, kültürüne, inancına göre yurttaşlık haklarının anayasal güvence altına alınmasını sağlamak zorundayız. Bu güvence yalnızca etnik kimlik, kültür ve gelenekler üzerinden değil; aynı zamanda her yurttaşın hukuk güvenliğini kapsamalıdır. Yasa düzenlemeleri yapılırken, ‘Etkin Pişmanlık Yasası’ ve ‘itirafçılık’ uygulamalarından vazgeçilmelidir. Elbette devlet, yasa dışı faaliyetleri ortaya çıkarmak için tüm imkânlarını kullanmalıdır. Ancak bu süreç, yalnızca bazı kişilerin beyanlarına dayanarak bir yurttaşın, kamu görevlisinin ya da siyasetçinin hayatını olumsuz yönde etkileyecek şekilde yürütülmemelidir.”

“TÜRKİYE, KİŞİSEL İRADEYLE DEĞİL, DEVLET BİLİNCİYLE YÖNETİLMELİ”

Yeni anayasanın çerçevesine dair görüşlerini de paylaşan Erol, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet, kişisel iradelere değil; kurumlara, kurallara ve kanunlara dayalı bir düzene dayanır. Yasama, yürütme ve yargı; güçler ayrılığı temelinde konumlandırılmış, devletin işleyişi karşılıklı denetim mekanizmaları ile güvence altına alınmıştır. Bu da yurttaşlık tanımını güçlendiren en temel unsurdur.

‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ ifadesi bir dayatma değil; Cumhuriyet’in irfanı, fazileti ve ortak aidiyet duygusudur.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmak, devletin yurttaşlarına karşı adil ve özgürlükçü olması; 86 milyon yurttaşımızın da devlete karşı sadakatle bağlı olmasını ifade eder. Bu anlayış, bu ülkenin değerleriyle kendini var eden her yurttaşın, kendi iradesiyle sahiplenebileceği bir ifadedir. Eğer yeni bir anayasa yapılacaksa, siyasetin değil; kurumların ve kanunların yönettiği, her yurttaşın eşit, özgür ve fırsat eşitliğine sahip olduğu bir sistem hedeflenmelidir.”

“PARTİLERDE LİDER SULTASI OLMAMALI”

Siyasi partilerdeki lider odaklı yapıların demokrasiye zarar verdiğini belirten Erol, “Bugün, Türkiye’nin en büyük ihtiyacı olan süreci bu şekilde değerlendiriyorum. Bu komisyon elbette yasa yapmayacak, ancak önerilerde bulunabilir. Özgür bir Türkiye yaratmak istiyorsak, öncelikle siyasetçinin özgürleşmesi gerekir. Siyasetin özgürleşebilmesi için tüm partiler için söylüyorum lider sultasının olmaması lazım. Bir anayasa değişikliğinden önce, Siyasi Partiler Yasası mutlaka değişmelidir. 1991 yılında uygulanan tercih sistemi yeniden getirilmeli ve hiçbir parti kontenjan kullanmadan tüm adaylarını hâkim gözetiminde ön seçimle belirlemelidir. İllerden gelen milletvekillerinin, kendi tabanlarına göre ne kadar yaptırım gücü olursa, parlamentoda o kadar özgür hareket ederler. Böylece verdikleri kararlar parti politikalarının değil, ülke menfaatlerinin yansıması olur. Bu da daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasa hazırlanmasının önünü açar” ifadelerini kullandı.

 

Related Posts

Son 70 yılın en büyük sabotajı… Arka planı ortaya çıktı

Ukraynalı bir adam, 2022 yılında Kuzey Akım 1 boru hattına saldırı düzenlediği suçlamasıyla gözaltına alındı. Olayın arka planına dair gelişmeler ise gün yüzüne çıkıyor.

Hatay’da telef olmuş angus kıyıya vurdu

Yurt dışından gemilerle Türkiye’ye getirilen ve dönem dönem tırdan kaçarak ortalığı birbirine katan anguslardan birisi bu kez denizden çıktı. İskenderun Körfezi Arsuz ilçesi Karaağaç plajı mevkisinde telef olan angus sahile vurdu. Angus …

Devrim Özkan’dan ameliyat sonrası ilk kare: Çiçeklerle moral buldu

Son dönemde sağlık sorunları yaşayan Devrim Özkan, birkaç gün önce 2’nci kez ameliyat olduğunu duyurmuştu. Ünlü isim, hastane odasında verdiği pozu paylaştı.

Günün iddiası: Hakemden ‘Amedspor’ boykotu

18 Ağustos’ta oynanan olaylı Amed Sportif Faaliyetler-Erzurumspor FK maçının ardından hakem Yiğit Arslan’ın, Türkiye Futbol Federasyonuna (TFF) başvurarak Amedspor maçlarında görev almak istemediği öne sürüldü. Odatv, futbol gündemine bomba gibi düşen iddiayı TFF’ye sordu.

115 yıllık köklü kulüp iflas bayrağını çekti

Fransa’nın köklü futbol kulüplerinden Ajaccio, 13 milyon euro’luk bütçe açığı nedeniyle iflas başvurusunda bulundu. 1910 yılında kurulan ve Ligue 2’de mücadele eden Ajaccio’nun, borçlarından dolayı bu kararı aldığı ve resmi açıklamanın kısa süre içinde yapılması bekleniyor. Kulübün Ligue 2’deki iki maçı da ertelenmiş durumda.

Sessiz sedasız geldi! Fenerbahçe’nin yeni yıldızı gece yarısı İstanbul’a indi

Fenerbahçe’nin yeni transferi Dorgeles Nene, İstanbul’a geldi. Salzburg kulübünden transfer edilen 22 yaşındaki oyuncu, sağlık kontrolü ve resmi sözleşmeye imza atmak üzere Türkiye’ye geldi. Fenerbahçe’nin Nene için 15 milyon euro bonservis bedeli ve bonuslarla birlikte toplam 20 milyon euro ödemesi bekleniyor.